Mart 23, 2021

Tahtımelal

Ne bilinmez vakıadır
Bu yalnızlık dedikleri
Bir tahtta oturmak gibi
Tepelerin en yükseğinde

Ferahtır aslında evveli
Esen o tatlı yel yüzüne
Dokunamazlar sanırsın
Kimse sana ebediyette

Başlarsın hükmetmeye
Beylik kelâmlar etmeye
Tahttasın en nihayetinde
Ulaşmışsındır en yükseğe

Lâkin bir bakmışsın ki
Fırtınaya döner o yel
Herkesin gözündeki
O taht senindir artık

Bir hevesle çıkmışsındır
Burası nasılsa hep yeldir
İnmeye lüzum olmaz ya
Kendince aldanmışsındır

Kalkmaya yeltendiğin
O taht bir leylek gibi
Sallanır durur artık
Yoktur dönüşü geri

Artık o tahtta oturdukça
Sen bir hükümdarsındır
Kalkarsan ki düşeceksin
Mecburen hükmedersin

İstemeye istemeye de,
Olsa omuzlarındadır
Tüm ahalinin dertleri
Budur, yalnızlığın cismi

Şimdi ne bilinmez melaldir
Bu yalnızlık dedikleri
Ta kendisidir sevgilinin
Çiçeklerle alır seni içeri,
Bir hançerle kovar seni

23.03.2021
Bomonti

Mart 16, 2021

Kızcağızın Biri

Eskidi dünkü bütün şarkılar
Ve soldu her gün biraz Güneş
Ben büyüdüm küçülürken hayallerim
Ve kabul edelim artık gerçeği;
Yaşlanıyor annem ve babam
Ama ben büyüyünce başladım
Yatmağa annemin dizine,
Ve içime çekmeye günahsız kokusunu

Ben büyüdüm küçülürken hayallerim
Büyüyen salt bedenimdi belki de
Küçülmüş müydü ümitlerim ve kalbim
Ve tüm bunların aksine de;
Aslında tam da bu sebeple mi
Dar gelirdi bana riyakar dünya

Ben miydim artık bu kafası karışık kimse
Ben miydim bu tek başına gezen bulut
İstediğinde yağıp, kükreten gökleri
Ve sonra ardına bakmadan dönüp kaçan

Ben büyüdüm küçülürken hayallerim
O yüzden mi aşık olmak istedim
Daha yirmi yaşında gencecik bir kızcağıza
Oysa ki ne güzeldi sesi ve elâ gözleri
Zinde uyandığın bir gün doğumuna benzerdi

İstemeden yaşlandım mı ben,
Dökülen saçlarıma aldanıp
O yüzden mi dökülür sözcükler
Ararken gençliğimi gözlerinde

Eskidi dünkü bütün şarkılar
Ve soldu her gün biraz Güneş
Ben büyüdüm küçülürken hayallerim
Dudaklarında bir ninni oldu bütün notalar
Ve ben hayata dönmek istedim bir günahla
Kalbim bir ok gibi fırlasın diye ellerine
Aşık olmak istedim, daha yirmi yaşındaki
Kızcağızın birine, ve elâ gözlerine

16.03.2021
Bomonti, İstanbul

Mart 12, 2021

Trende Yolculuk

Ne kadar uzun zaman oldu
Bir trende yolculuk etmeyeli
Sessizliğin tadına doyarak
Yeni bir şehre girmeyeli

Ne kadar uzun zaman oldu
Bir gecenin bitmemesini dilemeyeli
Sadece bir çift göze bakarak
Sanki ölümsüzüm gibi hissetmeyeli

Ne kadar uzun zaman oldu
Birini iliklerine kadar sevmeyeli
Ona gece gündüz serenatlar edip
Sarhoşluklar arasında uçup gitmeyeli

Ne kadar uzun zaman oldu
Bir omuzda her şeyi unutup gitmeyeli
Bir sevgi akarken ellerine saçlarımdan
Yılın her gününü ilkbahar eylemeyeli

Ne kadar uzun zaman oldu
Özgürce göğe bakıp yürümeyeli
Tam sendeleyip düşecekken ise
Bir çift ele tutunup gülümsemeyeli

Ne kadar uzun zaman oldu
Aynaya bakıp aşığım demeyeli
Tam saplanacakken bir kedere
Arkamda onun suretini görmeyeli

Ne kadar uzun zaman oldu
Bir trende yolculuk etmeyeli
Gare du Nord'da inip, seninle elele
Bir kadını Paris kadar sevmeyeli

12.03.2021
Bomonti

Mart 08, 2021

Mart'tan Önce Gelen Bahar

Aşkı denemek seninle
Bilerek imkansız olduğunu
Savurmak kara bulutları
Mart'tan önce gelen bahar olurdu

Süzülmek seninle öylece
Sen şarkı söylerken bulutlara
Öpsem o körpe dudaklarını
En uzak yıldızlar bile görünür olurdu

Koymak başımı göğsüne
Sen okşarken saçlarımı
Ve uyuyakalmak sesine
Ah, işte o yeryüzüne cennet olurdu

Yaşlanmak seninle birlikte
Bosfor'a bakan bir dairede
Gerçeğe döndürmek bir masalı
Onun hayali bile pür mutluluk olurdu

Sığdırmak koca bir hayatı
Bir çift gencecik elâ gözlere
Sarılmak sana son nefesimde
İstenmeyecek kadar zor olurdu

8.3.2021
Aydın