Kasım 07, 2021

Elf Leyle ve Leyle

Ben demiştim der gibi bu gece kağıtlarım
Fekâhe eder bir gülümseme yüzlerinde
Bir masalın kayıp sureti bulunmuş gibi
Tek kalan geriye bürünmek mürekkeplere

Ben demiştim der gibi bu gece kağıtlarım
Ah etmez kimse düşen bir masalın peşine
Eskimez onlar uçarlar nesilden nesile
Tek kalan geriye sarılmaktır binbir gece

Ben demiştim der gibi bu gece kağıtlarım
Oturdun başıma bozuk bir plakla birlikte
Gamzendeki özlediğin o sıcaklık ile
Tek kalan geriye sarılmaktır binbir gece

Ben demiştim der gibi bu gece kağıtlarım
En güzel dizeni elyevme dek duymadığın
Bir masalın içinde bulacaksındır diye
Tek kalan geriye sarılmaktır binbir gece

Ben demiştim der gibi bu gece kağıtlarım
Sararıp düşeceksin sen de bir yaprak olup
Uçacaksın bir daldan, devk olarak yellere
Korkarak, ürkerek, bahçelerin en güzeline

07.11.2021
Bomonti, İstanbul

Ağustos 15, 2021

Yastık Savaşı

Bir yaz gecesi, her zamankinden sıcak
Ve açık ışıkları herkesin mahallede
Belli ki zihinleri de dolu, odaları gibi

Yeni dolmuş mürekkebi kalemimin
Kirli bir mavi gibi akar
Yorulmuş bir gökyüzü gibi
Bekler akacak umutları, sabırla
Yükseldikçe arınacak mavilerini

Benim gözlerim ise dalmıştır
Yine bilmediğim yerlere ve suretlere
Bakmaktan korktuğum yer hariç her yere
Bekleyerek ucube sürprizleri
Ve suretleri, bir kuş tüyü kadar hafif

Asıl yorgunluğu düşüp kalkmaktır
Bir değil binbir kuş tüyünün peşinde
Yerdeyken, uçanları kovalamaktır
Umutsuz bir yastık savaşının;
En kanlı cephesinde

28.07.2021
Bomonti

Haziran 30, 2021

Gökten Uzak

Söyle neylesin bu can sensiz
Gözlerin üstümde olmadıkça
Ellerini tutarak sımsıkı
Seni kalbime sokamadıkça

Söyle neylesin bu can sensiz
Kalabalıklara karışınca
Her beden kapısına kalbimin
Bir sonraki kadar uzak olunca

Söyle neylesin bu can sensiz
Sen başka kentleri dolaşınca
Koca İstanbul gelir bana dar
İncisi boynunda olmayınca

Söyle neylesin bu can sensiz
Safi fotoğrafların olunca
Neyleyim koca mavi denizleri
Sen bana gökten uzak olunca

30.06.2021
Bomonti, İstanbul

Haziran 15, 2021

Bir Harbiye Akşamı

Gölgesindeyim bu gece hilâlin
Daha naziktir pek çoğumuzdan
Bir nişanedir bana gökyüzünde
Devr-i ser-agaz olacak günlerin

Bir bayrak sallanır onun ışığında
Hatırlatarak en acı hakikatleri
Bir nişanedir o bana gökyüzünde
Mazhar olmak istediğim yerler için

Bir koku sinmiş bu sırada üstüme
Bir yabancı belki, ya da bir tesadüf
Kalacak gibi üstümde, hangi yoldan
Yürürsem yürüyeyim bu gece vakti

Hepsinin üstünde ise üstümde
Bir ölü toprağı, incecik durur
Kalkıp kalkmayacağı ise meçhulde
Belki de rüzgar onu bir gün savurur

15.06.2021
Harbiye, İstanbul

Haziran 08, 2021

Bir Genç Hanımefendi

Bir genç hanımefendi, mutlu gözüken
Yeni umutlarla çok uzaklarda evinden
Bir sis bulutudur ardı görünmeyen
Bilemem ne olur, gidersem peşinden

Melul bakan gözlerindeki o ifade
Şaşırtıcı ve derindir ziyadesiyle
Ne der omzuna dokunmak istediğimde
Ağaçlar altında oturduğumuz bir günde

Saçlarından, okşayan boynunu benim yerime
Bir perçem düşer ki, erişerek zülüflerine
Tebehhüm de olsa, tatlı bir umut var yüzünde
Kavuşur muydu ellerimiz, bu kocaman şehirde

8.5.2021
Bomonti, İstanbul

Nisan 14, 2021

Sıradan Bir Şiir

İsterim, her o şarkı çaldığında
Hem de öyle bir isterim ki inan
Beni dahi şaşırtan bir şevk ile
Seninle dolup taşsın içim diye

Boğulayım isterim, gerekirse
İçimdeki boşluğa bir kapı açıp
Doldurduğun kocaman denizde
İçinde yek sen var, sen ve ellerin

Bir hayale dalarım yine yazık ki
Sen ve gözlerin canlanıp gelsin
Bir fırtına olsun; beni savuran
Dudakların fısıldasın rüzgarı

İsterim, durdurarak zamanı
Çıkmak bir erkek gibi karşına
Ve zikretmek ne varsa içimde
Yeniden dalıp gitmek gözlerine

14.04.2021
Bomonti, İstanbul

Nisan 09, 2021

En Güzeli Mavilerin

Kaldırma güzel kaşlarını sevgilim,
Kaldırma öyle birden kızar gibi
Ayaklanır bulutlar, sen yapınca böyle
Gökyüzü kaçıp gider uzaklara
Yerinden olmuş yaşlı bir kedi gibi
Kaçıp gider; yanında en güzeliyle mavilerin

Kaldırma güzel kaşlarını sevgilim,
Bir ki rüzgar eser, acîbesi yok
Kıyıların en uysalında bile
Uçurur o güzel saçlarını tel tel
Ah! O güzel saçların işte senin
Savaştan kalma bir harabe eden kalbimi
En kanlı dövüşlerde bile, köşesine çekilip kalan
Ama bir çam ormanı kadar da güzel
Yaslanmış bir yamacına, kıyısında Ege'nin

Gökyüzü evvelâ haindir sevgilim
Sakın kaldırma öyle kaşlarını
Kıskanır mavisini, ikimizden de
Saklar kırmızısını benden
Ah, o dudaklarının, bir çift alevdir
Bir yangının ortasında meczup eden beni

Gökyüzü evvelâ haindir sevgilim
Yakışmaz artık ona hiçbir mavi
Bu akşam sana yakıştığı gibi

09.04.2021
Bomonti, İstanbul

Mart 23, 2021

Tahtımelal

Ne bilinmez vakıadır
Bu yalnızlık dedikleri
Bir tahtta oturmak gibi
Tepelerin en yükseğinde

Ferahtır aslında evveli
Esen o tatlı yel yüzüne
Dokunamazlar sanırsın
Kimse sana ebediyette

Başlarsın hükmetmeye
Beylik kelâmlar etmeye
Tahttasın en nihayetinde
Ulaşmışsındır en yükseğe

Lâkin bir bakmışsın ki
Fırtınaya döner o yel
Herkesin gözündeki
O taht senindir artık

Bir hevesle çıkmışsındır
Burası nasılsa hep yeldir
İnmeye lüzum olmaz ya
Kendince aldanmışsındır

Kalkmaya yeltendiğin
O taht bir leylek gibi
Sallanır durur artık
Yoktur dönüşü geri

Artık o tahtta oturdukça
Sen bir hükümdarsındır
Kalkarsan ki düşeceksin
Mecburen hükmedersin

İstemeye istemeye de,
Olsa omuzlarındadır
Tüm ahalinin dertleri
Budur, yalnızlığın cismi

Şimdi ne bilinmez melaldir
Bu yalnızlık dedikleri
Ta kendisidir sevgilinin
Çiçeklerle alır seni içeri,
Bir hançerle kovar seni

23.03.2021
Bomonti

Mart 16, 2021

Kızcağızın Biri

Eskidi dünkü bütün şarkılar
Ve soldu her gün biraz Güneş
Ben büyüdüm küçülürken hayallerim
Ve kabul edelim artık gerçeği;
Yaşlanıyor annem ve babam
Ama ben büyüyünce başladım
Yatmağa annemin dizine,
Ve içime çekmeye günahsız kokusunu

Ben büyüdüm küçülürken hayallerim
Büyüyen salt bedenimdi belki de
Küçülmüş müydü ümitlerim ve kalbim
Ve tüm bunların aksine de;
Aslında tam da bu sebeple mi
Dar gelirdi bana riyakar dünya

Ben miydim artık bu kafası karışık kimse
Ben miydim bu tek başına gezen bulut
İstediğinde yağıp, kükreten gökleri
Ve sonra ardına bakmadan dönüp kaçan

Ben büyüdüm küçülürken hayallerim
O yüzden mi aşık olmak istedim
Daha yirmi yaşında gencecik bir kızcağıza
Oysa ki ne güzeldi sesi ve elâ gözleri
Zinde uyandığın bir gün doğumuna benzerdi

İstemeden yaşlandım mı ben,
Dökülen saçlarıma aldanıp
O yüzden mi dökülür sözcükler
Ararken gençliğimi gözlerinde

Eskidi dünkü bütün şarkılar
Ve soldu her gün biraz Güneş
Ben büyüdüm küçülürken hayallerim
Dudaklarında bir ninni oldu bütün notalar
Ve ben hayata dönmek istedim bir günahla
Kalbim bir ok gibi fırlasın diye ellerine
Aşık olmak istedim, daha yirmi yaşındaki
Kızcağızın birine, ve elâ gözlerine

16.03.2021
Bomonti, İstanbul

Mart 12, 2021

Trende Yolculuk

Ne kadar uzun zaman oldu
Bir trende yolculuk etmeyeli
Sessizliğin tadına doyarak
Yeni bir şehre girmeyeli

Ne kadar uzun zaman oldu
Bir gecenin bitmemesini dilemeyeli
Sadece bir çift göze bakarak
Sanki ölümsüzüm gibi hissetmeyeli

Ne kadar uzun zaman oldu
Birini iliklerine kadar sevmeyeli
Ona gece gündüz serenatlar edip
Sarhoşluklar arasında uçup gitmeyeli

Ne kadar uzun zaman oldu
Bir omuzda her şeyi unutup gitmeyeli
Bir sevgi akarken ellerine saçlarımdan
Yılın her gününü ilkbahar eylemeyeli

Ne kadar uzun zaman oldu
Özgürce göğe bakıp yürümeyeli
Tam sendeleyip düşecekken ise
Bir çift ele tutunup gülümsemeyeli

Ne kadar uzun zaman oldu
Aynaya bakıp aşığım demeyeli
Tam saplanacakken bir kedere
Arkamda onun suretini görmeyeli

Ne kadar uzun zaman oldu
Bir trende yolculuk etmeyeli
Gare du Nord'da inip, seninle elele
Bir kadını Paris kadar sevmeyeli

12.03.2021
Bomonti