Aralık 30, 2020

Dünya'nın En Sevdiğim Yeri

İşte buradayım aylar sonra yine,
Dünya'nın en sevdiğim yerinde
Ana kucağı gibidir ak bulutları
Sevgilinin yanağı gibi yumuşaktır

İşte oradayım aylar sonra yine
Ortası kalktığın bankın az önce
Çoktan kayboldun gözden sen
Bir iç çekip sigaramı yakarken

İşte buradayım aylar sonra yine
Dünya'nın en sevdiğim yerinde
Sandalyem o bankmış gibi halen
Yetmemiş bulutlar iyileşmeme

30.12.2020
TK2550
İstanbul - Dalaman

Kavuşana Kadar

Aşkın heyecanı kaçar
Aşkını biraz tanıyınca
Büzülür tüm duygular
Gittiği yere ulaşınca

Bir çift ayak vadiler aşar
Sevgilinin kapısına kadar
İşte o an biter tüm yollar
Aşk çünkü, kavuşana kadar


29.12.2020
Bomonti, İstanbul

Aşk Panayırı

Görülmemiş bir adayı keşfeder gibi havadan
Gezebilsem vücut kıvrımlarında aşkla dolu
Dokunsa dudaklarım en nazik yerlerine
Sen, hiç hissetmeden, okşarcasına

Tutsam bir gece elinden sımsıkı
Koşsak seninle Boğaz'a bakarak
Roma Parkı'ndan Tophane'ye doğru
Aşk Panayırı'na yetişen iki avare gibi

Baksam keşke gözlerine o an
Sen kaçırmadan onları yakalasam
Alsam kalbimin içine bir anda
Oradaki düşleri sana anlatsam

Tutsam bir gece elinden sımsıkı
Bir anlık da olsa sana kavuşsam
Ama sen hiç bırakmasan ellerimi
Aşk Panayırı'na gelen iki avare gibi


29.12.2020
Bomonti, İstanbul

Aralık 29, 2020

Bilesin

Yürüdüğüm bu yollar, senin için
Koca bir hiç uğrunadır, bilesin
Uykusuz gecelerim, hayaletinle
Aslında birer rüyadır, bilesin

Her güldüğüm an, bakarak yüzüne
Aslında birer gözyaşıdır, bilesin
Düşen her yaş gözümden, senin için
Aslında birer vedâdır, bilesin

İtiraf edemesen de, yüzüme
Bomboştur kalbin, bilesin
Buzla kaplı, atılmış bir köşeye;
Böyle geçmez koca ömrün, bilesin.

29.12.2020
Bomonti, İstanbul

Aralık 23, 2020

Perde

Bir akşam yemeği bana kalan
Ve elbet eskiyecek fotoğrafların
Boş izmaritlerdir bana kalan
Ve kadehler sana kaldırdığım

Koca bir delik arkanda bıraktığın
Diğerleri gibi ona da alışacağım
Kokun ve gözlerin bana bıraktığın
Şüphesiz onları da unutacağım

Sesin duyulacak elbet hatrımda
Eşlik edecek hüzünlü şarkılara
Gözlerin belirecek rüyalarımda
Ama yetmeyecek uyandırmaya

Bir perde çekeceğim ben de geçmişe
Senin o gün çektiğin gibi yüzüme
Birer oh çekeceğiz bir gün seninle
Lakin habersiz birbirimizden de

Boş bir sandalye bana kalan
Günün birinde oturduğun
Tuttuğun ellerim bana kalan
Koklasam da sen olmayan


23.12.2020
Bomonti, İstanbul

Bir Günebakan Gibi

Karanlıklar içindeyim
Yakan güneşin altında
Boynum bükük toprağa
Bir damla suya hasret
Zavallı bir günebakan gibi

Çaresizlik içindeyim
Ama devâm karşımda
Günlerdir beklediğim dudakların
O su damlasıdır, muhtacım
Döndürecek beni hayata

Yalnızlıklar içindeyim
Oysa avuçların avuçlarımda
Yüzündeki o tek gülüş ki,
Isıtırdı soğuyan ruhumu
Dönerim belki kalabalıklara

Suretin ne kelimedir ki
Tezahürü bile bir fırtına
Esip gürledikçe duramam dik
Alevler dolup taşar içime
Ve sönmez gözyaşlarımla


23.12.2020
Bomonti, İstanbul