Nisan 23, 2011

Sensiz Günlerin Birinde

23.04.2011

Bu odanın içinde yalnız bir beden
Elleri kan tutmuş, herkes bilir neden...
Vefalı yaşlar gözlerinde, bir gülümsemeyle yüzünde
Anmakta seni yine elindeki kadehiyle

Kapanmış yine odamın perdeleri
Seni hapsetmiş sanki duvarlarım
Ama atmıyor eskisi gibi kalbim
Vursa da güneş, açılsa da perdeler, bulamıyor seni ellerim

Yalnızlık ilk defa vurmuş yüzüme yaz güneşi gibi
Ama bugün soğutuyor aksine
Hiç varolmayan kokun sinmiş yastığıma lakin,
Ruhun yok yanımda, kalbimi ısıtmıyor ellerin.

Aşkı anlatırcasına...

Benim Değil

Bu hayat;
Artık benim değil
Beni başbaşa bıraktığınız gözyaşlarım,
Artık hiçbiri benim değil

Bu kalp;
Artık benim değil
Baltaladığın sevgim
Artık ikimizin de değil.

Bu vücut,
Bomboş içiyle benim değil...

Reino

Varlığın içinde yokluk,
Yoklukla eş bir varlık
Acımasız bir imparatorluk içinde,
Sıkışıp kalmış bu krallık

Etrafında gür nehirler
Üzerinde kara bulutlar
Ocakları yoksul mu yoksul
Bu diyarda herkes ağlar.

Çıkar arada bir güneş orada da
Gösterir yüzünü bu masum yoksullara
Koskoca kral bile çıkmadan edemez,
Halkına koşup sarılır adeta.

Kral ki ne kral; tacı, cübbesi, tahtı yok
Namı ise her yerde, sözde seveni sayanı çok!
O ise bilir gayet, herkes kendini kollar hep
Herkes emrine azade, halbuki yok onu seven kimse

Evini, çocuğunu, parasını yitiren
Biter kralın kapısında;
Nerede o kral, öldüreceğim!
Çektiklerimi ona ben de çektireceğim!

Bir gün imparator kralın yanına gider
Der ki; "Git buradan, bu toprakları bana ver."
Direnince kral alır bir güzel cevabını:
Maden toprakları vermiyorsun, ver o zaman canını!

İşte! Kralın kalbinde bir bıçak
Sorun bakalım bu kez ne kadar kan akacak?
Kral ise gülmekte, ama inlemekte de acısından
O an der ki imparator: "Bu iş böyle olmayacak."

İşte kral ayakta, ama kanlar içinde geberecek!
Durun, bakın kral ayakta hatta bıçağı geri verecek
Anladık ki bu bıçaklar, akan kanlar kralı öldüremeyecek
Ama bilin ki yoldaşlar bu sefillik hep sürecek!