Nisan 23, 2011

Reino

Varlığın içinde yokluk,
Yoklukla eş bir varlık
Acımasız bir imparatorluk içinde,
Sıkışıp kalmış bu krallık

Etrafında gür nehirler
Üzerinde kara bulutlar
Ocakları yoksul mu yoksul
Bu diyarda herkes ağlar.

Çıkar arada bir güneş orada da
Gösterir yüzünü bu masum yoksullara
Koskoca kral bile çıkmadan edemez,
Halkına koşup sarılır adeta.

Kral ki ne kral; tacı, cübbesi, tahtı yok
Namı ise her yerde, sözde seveni sayanı çok!
O ise bilir gayet, herkes kendini kollar hep
Herkes emrine azade, halbuki yok onu seven kimse

Evini, çocuğunu, parasını yitiren
Biter kralın kapısında;
Nerede o kral, öldüreceğim!
Çektiklerimi ona ben de çektireceğim!

Bir gün imparator kralın yanına gider
Der ki; "Git buradan, bu toprakları bana ver."
Direnince kral alır bir güzel cevabını:
Maden toprakları vermiyorsun, ver o zaman canını!

İşte! Kralın kalbinde bir bıçak
Sorun bakalım bu kez ne kadar kan akacak?
Kral ise gülmekte, ama inlemekte de acısından
O an der ki imparator: "Bu iş böyle olmayacak."

İşte kral ayakta, ama kanlar içinde geberecek!
Durun, bakın kral ayakta hatta bıçağı geri verecek
Anladık ki bu bıçaklar, akan kanlar kralı öldüremeyecek
Ama bilin ki yoldaşlar bu sefillik hep sürecek!